Su kirliliği, su kaynaklarındaki doğal suyun, insan faaliyetleri veya çeşitli kaynaklardan gelen kirleticilerin neden olduğu bir değişiklik veya bozulma durumunu ifade eder. Bu kirleticiler, sulara atılan kimyasal, biyolojik veya fiziksel maddeler olabilir. Su kirliliği, su kaynaklarının kalitesini düşürerek çevresel, ekonomik ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
Kimyasal Kirlilik: Endüstriyel atıklar, tarım ilaçları, gübreler, petrol ürünleri, kimyasal fabrikaların atıkları gibi kimyasal maddeler, sulara karışarak kirlilik oluşturabilir. Bu maddeler su kalitesini düşürerek, su organizmalarına zarar verebilir.
Biyo-kirlilik: Organik atıklar, kanalizasyon suları, tarım atıkları ve çeşitli organik maddeler, suya organik madde yükünü artırarak oksijen tüketimini artırabilir ve su ekosistemini bozabilir.
Fiziksel Kirlilik: Yüzeysel akışla taşınan kum, çamur, kaya parçaları ve diğer partiküller, suyun berraklığını azaltabilir ve su yataklarını doldurarak habitatları bozabilir.
Termal Kirlilik: Endüstriyel tesislerden veya enerji üretimi sırasında sulara deşarj edilen ısınmış sular, su sıcaklıklarını artırabilir ve bu da su organizmaları için uygun olmayan koşullar yaratabilir.
Radyoaktif Kirlilik: Nükleer tesislerden kaynaklanan radyoaktif atıklar, sulara sızabilir ve su kaynaklarını kirlenmiş hale getirebilir.
Suyumuza Karışan Zehir: Evimizdeki Kimyasallar
Ekosistem Bozulması: Su kirliliği, su ekosistemlerinde dengeyi bozabilir ve su organizmaları için uygun olmayan koşulları yaratabilir.
Sağlık Sorunları: Kirlenmiş su tüketimi, insan sağlığına zarar verebilecek bakteri, virüs ve kimyasal maddelerin alımına neden olabilir.
Ekonomik Kayıplar: Kirlenmiş su kaynakları, tarım, balıkçılık ve turizm gibi sektörler üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir, ekonomik kayıplara yol açabilir. Su kirliliğini önlemek veya azaltmak için su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, atıkların etkili bir şekilde arıtılması ve çevre dostu uygulamaların benimsenmesi gibi çeşitli önlemler alınabilir.