Apartman ve sitelerde yaşayan sakinler birbirilerine karşı çeşitli yükümlülükler altındadır. Bunlardan belki de en önemlisi karşılıklı saygı ve dürüstlük kuralı olarak bilinen Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesindeki düzenlemedir. İlgili düzenleye göre kat malikleri karşılıklı saygıya dayalı dürüstlük içinde birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve varsa yönetim planında bu konulardaki hususları düzenleyen hükümlere uymakla yükümlüdürler.
Bu genel ilkeler çerçevesinde, kat maliklerinin temel borç ve yükümlülükleri şöyle sıralanabilir:
- Dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğü,
- Komşulara zarar ve rahatsızlık vermekten kaçınma yükümlülüğü,
- Birbirlerinin haklarını çiğnememe yükümlülüğü,
- Yönetim planına uyma yükümlülüğü.
Bu kurallar kat maliklerinin bir arada saygı, sevgi, hoşgörü ve huzur içinde yaşamalarını sağlamak için oluşturulan temel ilkelerdir. Dolayısıyla aslında kat maliklerinin öncelikli borcu kurallara uymak ve birbirlerine saygı duymaktır. Bu kurala kiracılar, oturma hakkına sahip olanlar veya bağımsız bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlar da uymak zorundadır. Bu kişiler kat malikleriyle birlikte müteselsil olarak sorumlu durumundadır.
Kat Maliklerinin İhmal Etmemesi Gereken Konular Nelerdir?
Kat mülkiyetinin olduğu yerde de komşuluk ilişkisinin var olduğu ve komşuluk hukukunun başladığı yargı mercileri tarafından da kabul edilir. Yargıtay’a göre komşu kavramına, kat mülkiyetine tabi bağımsız bölümlerin tamamı dahildir. Özellikle komşuluk hukukuna dair kurallar Medeni Kanun’un 737 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir. Düzenlemelere göre herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Dolayısıyla komşuları rahatsızlık vermemek esas olmakla birlikte, diğer komşuların da hoş görülebilecek derecedeki taşkınlıklara katlanması gereklidir.
Rahatsız edici hareket veya zarar veren eylem, anagayrimenkuldekilerden değil de, komşu binalardan birinden geliyorsa, kat maliklerinden herhangi biri genel hükümlere göre, görevli mahkemede dava açabilir. Kat maliklerinden veya kiracılardan herhangi biri belirtilen kurallara uymazsa, diğer kat maliklerinden biri veya yönetici, anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak, hakimin duruma müdahalesini ve gerekli uyarıda bulunmasını isteyebilir. Rahatsız edici hareketler nedeniyle, kiracının da dava açma hakkı vardır.
Apartman ve Site Yönetim Planına Nereden ve Nasıl Ulaşılır?
Kat maliklerinin yönetim planı başta olmak üzere ortak yaşama ilişkin belirlenen kurallara iyi niyet kaideleri içinde uymaları birlikte sağlıklı, sorunsuz bir yaşam geçirmeleri için şarttır. Bu anlamda kat maliklerine ve yöneticilere şiddetle tavsiyelerimizden biri iyi bir yönetim planı düzenlemeleri, ortak yaşamı düzenleyen kuralları ayrıntılı biçimde ortaya koymalarıdır. Bazen çok basit ve yüzeysel görünen konular belli dönemlerde ciddi sorunlara neden olabilmekte, zamanla dile getirilemeyen küçük problemler büyük birikimlere neden olabilmekte, bu da kat maliklerinin çeşitli sosyal ve hukuki problemler yaşamasına neden olmaktadır. O nedenle “ev alma komşu al” deyişi bize göre günümüzde çok daha geçerli hale gelmiş bir kuraldır. Ancak komşumuzu seçmek de tam olarak bizim seçimimize bağlı olamayacağına göre, iyi bir yönetim planına imza atmakla pek çok sorun halledilebilir. Doğaldır ki imzalanan planlara da uymak esas olmalıdır.