Salgın dönemini de dikkate alırsak evden çalışanların sayısında hızlı bir artış söz konusu olmaya başladı. Bu durum sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da genel bir eğilim. Peki Türkiye’de evini iş yeri olarak maliyeye gösteren ve kendi işini yapan kişiler nelere dikkat etmeli? İşte bu yazımızda bu konuda önemli bazı bilgileri paylaşacağız.
Konut (mesken) olarak kirada oturan kişiler, oturdukları evi, iş yeri olarak gösterip mükellefiyet kaydı açtıklarında, artık kiralama işlemi konut değil iş yeri statüsüne geçer. Dolayısıyla eğer gelir vergisi kesintisi yapmakla sorumlu bir kişi iseniz (Örneğin serbest çalışan ve danışmanlık hizmeti yapan gibi) ev sahibinize ödediğiniz kira üzerinden yüzde 20 kesinti, yani stopaj yapmaya başlamanız gerekir. Net ödemede anlaştıysanız bunu brüte çevirerek hesaplamanızı yapabilirsiniz. Tabi bu kira bedelinin tamamını kazancınızdan gider olarak düşebilirsiniz. Bu arada kira sözleşmenizi de revize etmeniz gerekebilir. Bunu da gözden kaçırmayın.
Apartman ve Sitelerde Yaşayan Kiracıların Bilmesi Gerekenler
Baba, anne, çocuk ya da kardeşinizin evinde ikamet amaçlı ücretsiz oturuyor olduğunuzu varsayalım. Konut amaçlı ikamet ettiğiniz sürece herhangi bir işlem yapmanıza gerek yoktur. Ancak iş yeri olarak kullanılmaya başladığında durum tamamen değişir.
Gelir Vergisi Kanunu düzenlemeleri uyarınca ikamet amacı dışında örneğin iş yeri, büro veya depo gibi başka amaçlarla bedelsiz olarak kişilere bağımsız bölüm tahsis edilmesi halinde emsal kira bedeli hesaplanır ve tespit edilen rakam kira geliri olarak yıllık beyanname ile beyan edilir. Emsal kira bedeli vergi değerinin %5’idir. Örneğin 300.000 TL emlak vergisi değeri olan bir bağımsız bölümün bedelsiz iş yeri olarak tahsis edilmesi durumunda 15.000 TL emsal kira bedeli üzerinden gelir elde edildiği varsayılır. Bu rakam üzerinden beyanname verilmesi gerekir.
Özellikle homeoffice çalışanlar danışmanlık hizmetleri gibi faaliyetlerde bulunan serbest (freelance) çalışanlardır. Gelir Vergisi Kanunu düzenlemeleri uyarınca bu durumda ikamet ettiğiniz konutla birlikte düşünülmesi gereken harcamalarınızın yarısını kazancınızdan düşebilirsiniz. Örneğin doğal gaz, elektrik, su gibi hem ikamet hem de iş yerinizde kullanılan giderlerinize dikkat edin. Bunların yarısını masraf olarak yazabilirsiniz. Diğer yandan kendi mülkünü kullananlar kira yerine amortisman miktarlarını, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar yine amortismanın yarısını gider yazabilirler.
Apartman, Sitelerde Yaşayan Kiracıların Bilmesi Gerekenler
Bu yazımızda apartman ve sitelerde konut nitelikli bağımsız bölümlerde ev-ofis kullanımları durumunda malik ve kiracıların vergi kanunları açısından bilmesi gerekenleri özetledik. Bununla beraber 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre yönetim planında veya kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği bir kararla izin verilmedikçe konut (Mesken) nitelikli bağımsız bölümlerde iş yeri açılması ve hatta homeoffice kullanımı mümkün değildir. Konut nitelikli bağımsız bölümlerde vergi dairesine kayıt olunarak iş yeri açılması durumunda aynı zamanda ilgili belediyeye ruhsat başvurusunda bulunması gereklidir. Yerel idare konut nitelikli bağımsız bölümlerde bir önceki paragraftaki izni görmemesi halinde veya tüm kat maliklerinin muvafakati bulunmaması halinde iş yeri ruhsatı düzenlemeyecektir. Bu durum uzun yıllar boyunca bilinmesine rağmen belediyelerce herhangi bir işlem yapılmamış olup, son yıllarda site ve apartmanlarda yaşayan diğer kat maliklerinin şikayetleri neticesinde belediyeler ruhsat alınmasına dair tebligatlar yapmaya başlamışlardır.
2019 ve 2020 yılında örneğin Şişli, Beşiktaş gibi lüks konut bölgelerinde konut nitelikli bağımsız bölümlerde vergi dairesine kayıt olan ve iş yeri açılışı yapan mükelleflerin kayıtları ilçe belediyeleri tarafından kontrol edilmek sureti ile herhangi bir anagayrimenkuldeki tüm benzer kullanımlara aynı zamanda ruhsat alınmasına dair tebligatlar yapılmaya başlanmıştır.
Apartman, Site Aidatı Borcu Kat Maliklerinin Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri Arasında Yer Alır Mı?