Defter tutma, işletmede meydana gelen parasal işlemlerin belli bir düzen içerisinde ticari defterlere yazılmasını ifade eder. Devletin en büyük gelir kaynağı vergidir. Gerçek ve tüzel kişilerin kazançları üzerinden ödeyecekleri vergi, devleti yakından ilgilendirir. Devlet, kişilerin vergi karşısındaki durumlarını ve verginin doğru hesaplanıp hesaplanmadığını, işletmenin tuttuğu ticari defter ve belgelerden öğrenir ve takip edebilir. Bu nedenledir ki, Vergi Usul Kanunu’muz içinde ticari defter ve belgeler önemli yer tutmaktadır. (171-242. maddeler arasındaki toplam 72 madde, ticari defter ve belgeler ile ilgili düzenlemeleri kapsar.) Muhasebedeki tüm işlemlerin, objektif belgelere dayanarak gerekli defterlere kaydedilmesi gerekir. Defterlere kayıt edilmeyen işlemler geçersizdir. Defter tutma sorumluluğu, tacirin en önemli sorumluluklarından biridir. Defter tutma aynı zamanda muhasebenin bilgi verme veya bilgi üretme fonksiyonunun göstergesidir.
Site Yönetimlerinin Tutmak Zorunda Olduğu Defterler Nelerdir?
VUK’un 173. maddesinde belirtilen şartları taşıyanlar, ticari defter tutmak zorunda değillerdir. Gelir Vergisi’nden muaf olan esnaf, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler, Gelir Vergisi Kanunu’muza göre kazançları basit usulde tespit edilenler, Kurumlar Vergisi’nden muaf olan iktisadi kamu müesseseleri ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutmak zorunda değillerdir.
Tüccarlar defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmıştır. (VUK madde 176) Her sınıfın defter tutma şekli ve tutmuş olduğu defter birbirinden farklıdır. Buna göre;
- Birinci sınıf tüccarlar Bilanço Esası’na göre,
- İkinci sınıf tüccarlar ise İşletme Hesabı Esası’na göre defter tutarlar.
Her ne kadar Vergi Usul Kanunu defter tutma zorunluluğundan bahsetse de, bu zorunluluk tacir konumunda olan ve çoğunlukla ticari, zirai veya mesleki kazancı olanlar için getirilmiştir. Apartman ve site yönetimlerinin ise tüzel kişiliği olmadığı gibi vergisel açıdan gelir ya da kurumlar vergisi mükellefiyeti de yoktur. Kaldı ki, ticari bir amaç da çoğunlukla taşımamaktadır. Dolayısıyla Vergi Usul Kanunu’ndaki zorunluluk, apartman ve site yönetimlerini kapsamaz. Peki zorunluluk nereden gelmekte ve neden kaynaklanmaktadır? Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerince, karar defteri, tutulması zorunlu olunan tek defterdir. Gelir-giderler de asıl olarak buralara işlenir. Ne var ki site hizmetlerinin genişlemeye başlaması ve sadece gelir ve giderin karar defterinde tutulmasının ihtiyaca cevap vermemesi nedeniyle; verimli bir yönetimin gerçekleştirilmesi, en azından işletme defteri tutulması ve bunun da hukuki geçerlilik kazanması için notere tasdik ettirilmesi, gereklilik ve zorunluluk arz eder.