Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. 8 Mart 1857'de New York’taki bir dokuma fabrikasında çalışan kadın işçilerin başlattığı greve dayanan bugün; grev yapan işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve bu esnada çıkan yangında 129 kadın işçinin hayatını kaybetmesiyle başladı. 8 Mart’ın evrensel bir gün olmasının fitilini ateşleyen olay; farklı kaynaklarda, farklı tarihlere dayansa da temelinde aynı problemi barındırıyor: insani çalışma koşulları talebi, oy hakkı mücadelesi.
Hala aynı konuları tartıştığımız, ulusal ve uluslararası ölçekte yaşadığımız ortak probleme farklı çözümler getirmeye çalıştığımız bugün vesilesiyle Birleşmiş Milletler’in 17 Küresel Amaç’ından biri olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni ele almak istedik. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ilkesi, Birleşmiş Milletler’in beş numaralı ilkesidir. Bu ilkenin detaylarına, Apsiyon Yeşil'de hep birlikte bakalım. Birleşmiş Milletler’in 2030 yılı hedeflerinin beşincisi olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, tüm dünya üzerindeki bireylere toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç kazandırmayı, cinsiyet eşitliğini sağlamayı, tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları: Nitelikli Eğitim
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendirir.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ve kız çocuklarının toplum içindeki konumlarına olumlu yansır.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal kalkınmanın önündeki engelleri ortadan kaldırır.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, aynı işi yapan kadının ve erkeğin eşit ücreti almasını sağlar.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, kız çocuklarının doğumundan ölümüne kadar yaşadığı sağlık hizmetleri ve beslenme yetersizliği gibi birçok konuyu içine alan sorunun önlenmesine yardımcı olur.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, kız çocuklarının erken yaşta evliliğe zorlanmalarını önler.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, kız çocuklarının eğitim hakkının önündeki engeli ortadan kaldırır.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, kız çocuklarının ve kadınların; abilerinin, erkek kardeşlerinin, babalarının, eşlerinin ya da ailelerindeki diğer erkeklerin fiziksel ve psikolojik şiddetinden kurtulmasını sağlar.
5.1. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın her yerde sona erdirilmesi
5.1.1. Cinsiyet temelinde ayrımcılık yapmama ve eşitliği uygulama, güçlendirme ve teşvik eden yasal çerçevelerin yürürlükte olup olmaması
5.2. Kamu alanları ve özel alanlarda, bütün kadınlara ve kız çocuklarına yönelik, kadın ticareti, cinsel ve her türlü istismarı da kapsayan şiddetin her türünün ortadan kaldırılması
5.2.1. Şiddetin türüne ve yaşa göre, son 12 ay içinde mevcut ya da eski partneri tarafından fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete maruz kalan daha önce ilişkisi olmuş 15 yaş ve üzeri yaştaki kadın ve kızların oranı
5.2.2. Yaşa ve olayın oluş yerine göre, son 12 ay içinde partneri dışındaki biri tarafından cinsel şiddete maruz kalan 15 yaş ve üstü kadın ve kızların oranı
5.3. Çocuk evliliği, erken yaşta zorla evlendirilme ve kadın sünneti gibi bütün zararlı uygulamaların ortadan kaldırılması
5.3.1. 15 yaşından önce ve 18 yaşından önce evlenmiş ya da bir birliktelikte olmuş 20-24 yaştaki kadınların oranı
5.3.2. Yaşa göre, kadın sünneti/kesme geçirmiş 15-49 yaş arası kadın ve kızların oranı
5.4. Ücretsiz bakım ve ev işlerinin kamu hizmetleri, altyapı ve sosyal koruma politikalarının sağlanması ve hane ve aile içinde sorumluluğun ulusal açıdan uygun bir biçimde paylaşılmasının geliştirilmesi yoluyla tanınması ve değer görmesi
5.4.1. Cinsiyet, yaş ve yere göre ücretsiz ev işleri ve bakıcılık için harcanan zamanın oranı
5.5. Kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar verme süreçlerine tam ve etkin bir biçimde katılımlarının ve kadınlara karar verme mekanizmalarında, her düzeyde lider olabilmeleri için eşit fırsatlar tanınmasının güvence altına alınması
5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı
5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı
5.6. Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı, Pekin Eylem Platformu ve bunların gözden geçirme konferansları sonucunda ortaya çıkan konferans çıktılarına uygun olarak cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına evrensel erişimin sağlanması
5.6.1. Gebelik önleyici uygulamaların kullanımı, cinsel ilişkileri ve üreme sağlığına ilişkin kendi bilinçli kararlarını veren 15-49 yaş kadınların oranı
5.6.2. 15-49 yaş kadınlara cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin bilgi ve eğitime erişimi kanun ve yönetmeliklerle garanti eden ülkelerin sayısı
5.a. Kadınların ekonomik kaynaklara ulaşma, toprak ve diğer mülk türlerine sahip olma ve üzerlerinde kontrol kurabilme, finansal hizmetler, miras ve doğal kaynaklara erişimleri gibi konularda ulusal yasalara uygun olarak eşit haklara sahip olmaları için reformlar yapılması
5.a.1. (a) Cinsiyet ayrımında, tarımsal arazi üzerinde mülkiyet veya güvenceli haklara sahip toplam tarımsal nüfus oranı ve (b) kullanım hakkı ayrımında, tarım arazisi sahipleri veya hak sahipleri arasında kadınların oranı
5.a.2. Toprak sahipliği ve/veya kontrolünde kadınların eşit haklarını garantileyen yasal çerçeveleri olan (örf ve adet hukuku dahil) ülkelerin oranı
5.b. Kadınların güçlenmelerinin ilerletilmesi için özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere etkinleştirme teknolojisinin kullanımının geliştirilmesi
5.b.1. Cinsiyete göre cep telefonu sahibi bireylerin oranı
5.c. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde güçlenmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi
5.c.1. Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi için kamu ödenekleri yapan ve izleme sistemleri olan ülkelerin oranı
1921’den bu yana bu yıl ülkemizde 102. kez kutlanacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle toplumsal cinsiyet eşitliğinin neden önemli olduğunu hatırlatmak istedik. Cinsiyet eşitsizliği sorunu; tüm dünyada yoksulluk, sağlık, eğitim, refah gibi birçok konunun temelini oluşturuyor. Sağlıklı bir toplum olabilmek için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktan başka bir yol görünmüyor. Araştırmalara göre her yıl yaklaşık 15 milyon 18 yaş altı kız çocuğu evlendiriliyor. Bu da günde 37 bin çocuğun gelin olduğu anlamına geliyor. Bu ne yazık ki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı problemlerden sadece biri. Eşitsizliği durdurmak için yapabileceklerimiz var. Neler yapabileceğimize hep birlikte bakalım.
- Mutlaka okulumuza devam edelim.
- Cinsiyeti ne olursa olsun herkese saygılı davranalım.
- Çevremizdeki insanların, tüm kadınlara saygılı davranmaları için onlara destek olalım.
- Kadınların cinsel haklarına ve kürtaj hakkına saygı gösterelim.
- Kadınların önündeki fırsat eşitliğinin karşısında durmayı öğrenelim.
- Kadınların ve kız çocukların potansiyellerini ortaya koymalarını destekleyelim.
- Eylemlerimizle olduğu kadar söylemlerimizle de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunalım.
- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel bir insan hakkı olduğunu unutmayalım.
Kaynak: https://www.kureselamaclar.org/amaclar/toplumsal-cinsiyet-esitligi/