Kariyerinize nasıl başladınız?
Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1998 yılında bankacılık sektörüne; yönetici adayı (management trainee) eğitimi alarak adım attım.
İlk işiniz neydi ve bu iş size neler kattı?
Bankacılık sektörüne adım attıktan sonra bankanın Eminönü Şubesi’nde ticari pazarlama bölümünde uzman yardımcısı olarak göreve başladım. İş yoğunluğunun çok fazla olduğu bu süreç bana stres yönetimi, müşteri ilişkileri, süreç yönetimi, aynı anda çoklu iş takibi, hedef odaklı çalışma, kurumsal yapı, performans yönetimi gibi birçok alanda kendimi yetiştirmemi sağlamaya yardımcı oldu.
Sizi bu sektöre yönlendiren neydi?
İktisat Fakültesi mezunuyum. Mezun olduğum bölümün etkisiyle, kurumsal yapısı ve mesleki eğitimleri nedeni ile bankacılık sektörüne yöneldim.
Kariyerinizde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi ve bunları nasıl aştınız?
Bankacılık gibi kurumsal bir yapı sonrasında çalışmaya başladığım Kapalıçarşı’da tarihi ve karmaşık yapının, o zamanlar henüz kurulmakta olan sistemin getirdiği birçok zorlukla karşılaştım. Kapalıçarşı 563 yıllık tarihi bir değer ve oldukça büyük bir yapı. Her gün onlarca problemle karşı karşıya kalıyorsunuz. Burada önemli olanın krizleri yönetebilmek ve stresle baş edebilmek olduğunu gördüm. Bir problemi çözmenin ilk aşaması sorunu doğru anlamak, sonrasında ise istişare ederek çözüm yolları üretmek. Alanında tecrübeli yönetim kurulumuzla bu yol haritalarını tartıştık. Çarşımıza ve bizim yapımıza en uygun olanı belirledik. Bu yolda bize eşlik eden çalışma arkadaşlarıyla yürümeye devam ediyoruz.
En çok gurur duyduğunuz başarınız nedir?
Kapalıçarşı gibi dünyanın göz bebeği olan, tarihin, kültürün, ticaretin her gün canlanarak tazelendiği büyük yapının yönetim sürecinin kurulmasında ve sistemleştirilmesinde katkı sağlamış olmak benim için gurur ve onur verici oldu.
İş hayatınızda size ilham veren biri oldu mu? Kim ve neden?
26 yıllık çalışma hayatımda birçok yöneticim bana ilham verdi. Fakat Kapalıçarşı’ya geldikten sonra değerli başkanımız Fatih Kurtulmuş’un önderliğinde belirlediğimiz sistemi oluşturmakta, değerli Başkan Vekilimiz Mirat Kökler’in yol göstericiliği, iş ahlakı, çalışma arkadaşlarımız ve esnafımızla kurduğu iletişim, kriz yönetimi gibi alanlardaki liderlik vasıfları bana ilham oldu.
Apsiyonlu Kadınlar Anlatıyor | Funda EL
Bir yönetici olarak benimsediğiniz liderlik tarzını nasıl tanımlarsınız?
Yönetici olmak ekibini iyi tanımaktan geçer. Hem ekibinizi iyi tanıyacaksınız hem de hizmet ettiğiniz kesimle ilgili donanımlı olacaksınız. Her iki taraf için de empati yeteneğine sahip olmalısınız. İletişime açık olmak ve iş birliği yapmak zorundasınız. Ekibinizdeki çalışma arkadaşlarınızın kuvvetli ve zayıf yönlerini tespit ederek görev dağılımını bu özellikler doğrultusunda yapmalısınız. Bu esasları dikkate aldığınızda liderlik tarzınızı insanların benimsemesi daha kolay olacaktır.
Birlikte çalıştığınız kişileri motive etmek ve yönetmek için hangi stratejileri kullanıyorsunuz?
Şöyle düşünmek lazım, evet bu ofiste hepimizin bulunmasının amacı işimizi en doğru şekilde yerine getirmek ama nihayetinde hepimiz insanız. Ailelerimiz var. İş hayatımızın dışında da bir hayatımız var. Bence iş yerindeki motivasyonun birinci ayağı çalışma arkadaşlarımın fikirlerine değer vermek, işimizi daha iyi yapmak adına görüşlerini dinlemek ve önerilerine açık olmak. İkinci ayağı ise hepimizin zaman zaman farklı problemler ve duygular yaşayabileceğimizin farkında ve bilincinde olmak. Eğer bu iki ayağı doğru yönetebiliyorsanız çalışma arkadaşlarınızla sağlam bir bağ kuruyor ve ortaya çıkan motivasyonla işinizi daha doğru, sistemli bir şekilde yürütebiliyorsunuz.
Çalışanlarınıza nasıl ilham veriyorsunuz?
Çalışma arkadaşlarıma, kapasite ve iş yapma güçlerinin ne kadar yüksek olduğunu hatırlatırım. “Biz bu işi birlikte çok hızlı çözeriz” gibi mottolarımız var. Hedeflere ulaşmanın tek yolu var; birlikte uyum içinde çalışmak.
Apsiyonlu Kadınlar Anlatıyor | İpek LEBLEBİCİOĞLU
Apsiyon Yazılımı işlerinizi yönetmenizde size nasıl yardımcı oldu?
Apsiyon Yazılımı, Kapalıçarşı gibi büyük bir yapı için oldukça önemli kolaylıklar sunuyor. Sistem; ekibimize dahil olan her yeni çalışma arkadaşımızın kavrayabileceği kolaylıkta. Yaşanabilen bir sorun karşısında çözüm odaklı müşteri temsilcileri ile her zaman yanımızdalar. Günlük işlem hacimlerimizden tutun da; günlük, haftalık, aylık raporlama, analiz etme gibi fonksiyonları işimizi kolaylaştırıyor.
Apsiyon'un işinizi kolaylaştıran en sevdiğiniz özellikleri nelerdir?
Apsiyon’un en sevdiğim özelliği, Kapalıçarşı’nın kendine has talepleri doğrultusunda destek vermesi. Bu işe ilk başladığımız yılları hatırlıyorum da bu kadar eski, yüzyıllara tanıklık etmiş, her anlamda karmaşık olan tarihi bir yapının, yönetim sürecini kurmak ve bunu bir sisteme aktarmak oldukça zorlu bir süreçti. Bu dönemde Apsiyon; taleplerimizi karşılamak için bizimle bire bir, çok vakit geçirdi. Birlikte büyüdük ve geliştik.
İş ve özel hayat dengesini nasıl sağlıyorsunuz?
İstanbul gibi hayatın yoğun yaşandığı bir şehirde, Kapalıçarşı gibi büyük bir yapı ve markada çalışıyor olmak günün büyük kısmını iş yerinde geçirmek demek. Bu da zaman zaman, istemeden de olsa iş ve özel hayat dengesini bozabiliyor. Sanırım burada önemli olan aile ile geçen zamanı kaliteli hale getirmek. Uzun ve boş vakitler geçirmektense belki daha kısa ama dolu dolu, kaliteli vakit geçirmek bu dengeyi korumayı sağlıyor.
Yoğun iş temposundan sıyrılmak ve dinlenmek için neler yapıyorsunuz?
Bana kalan bütün vakitlerde ailemle keyif aldığımız etkinliklere katılmayı, deniz kenarında yürüyüşler yapmayı, kitap okumayı, müzik dinlemeyi seviyorum. Sokak hayvanları konusunda da kendi çapımda elimden gelen şeyleri onların lehine yapmak bana iyi geliyor.
Gelecek için hedefleriniz nelerdir?
Bulunduğum konumda ulaşabileceğim en yüksek performansla çalışmak istiyorum. Kurmaya devam ettiğimiz sistemi eksiksiz hale getirmek, ekibimin bu alanda motivasyonunu yükselterek, çalışma hayatını verimli ve karşılıklı insani ilişkilerimizde de başarılı kılmak hedefim.
Yöneticilik kariyerine yeni başlayan kadınlara ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?
Kadınların yöneticilikte başarılı olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Organizasyon yeteneği güçlü olan kadınlar, duygusal zekâlarıyla da başarı odaklıdır. Bu yönümüzü pozitif bir yaklaşım olarak kendi lehimize çevirmek bizim elimizde. Fikirlerini söylemekten korkmasınlar. Bulundukları konumun farkında olsunlar.
Kadınların, Tesis Yönetimi Sektörü’nde daha fazla temsil edilmesi için ne gibi adımlar atılmalı?
Öncelikle eğitim sürecinde, kadınların da yönetici olabilmesi için gerekli donanıma sahip olabilecekleri bilgiye ulaşması kolaylaştırılmalı. Ve iş hayatında fırsat eşitliği sağlanmalı. Kadınların çok iyi birer yönetici olduklarını düşünerek pozitif ayrımcılık yapılmalı ve yolu açılmalı.
Mesleğinizde kendinizi geliştirmek için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Gelişen teknoloji ve teknolojinin iş hayatımı kolaylaştıran yönlerini takip ediyorum. Kişisel gelişime önem veriyorum. İş hayatında başarıya ulaşan insanların biyografileri beni etkiliyor. Onları rol model alarak tarzlarını anlamaya ve hayatıma yansıtmaya çalışıyorum.
Okuduğunuz veya size ilham veren kitaplar var mı? Hangileri?
En son okuduğum kitaplardan biri Madeline Miller’ın Ben, Kirke. Mitolojik bir kadın figürünü temel alarak kadınların koruyucu-bakım verici vasıfları ile savaşçı-mücadeleci yanlarını dengelemek ve bu süreçte kendilerini bulmak için yaşadıkları sıkıntıları çok güzel anlatıyor.